Oyun dünyasına verdiği 6 yıllık aranın ardından Ajan 47 geri döndü! Serinin beşinci oyunu Hitman: Absolution inceleme merkezimizde yerini aldı…
IO Interactive’in geliştirdiği Hitman serisi, geçmişini hatırlamayan bir suikastçının hedeflerini öldürmeye çalışmasını konu alıyordu. Seri devam ettikçe yönettiğimiz karakter olan Ajan 47′nin yalnız olmadığını ve uluslararası bir teşkilatın parçası olduğunu öğreniyorduk. Geçmişini hatırlamamanın verdiği boşlukla kendisine verilen görevleri sorgusuz sualsiz yerine getiren Ajan 47, serinin beşinci oyununda, geçmişte ona görevleri ileten sesin peşine düşüyor…
6 yıllık aranın ardından Hitman: Absolution nihayet raflarda yer aldı. Tüm metinleri Türkçe olan oyunu, orijinal dublajın üstüne, alt yazı desteğiyle oynamak mümkün. Ayrıca menüler ve arabirim de tamamen Türkçe.
Serinin yeni oyunu iki seçenek ile açılıyor. Biri Absolution, yani senaryo modu, diğeri ise Contracts! Evvela Absolution’a girerek serüvene başlıyoruz.
Hedef: Diana Burnwood
Serinin ilk dört oyununda bize görevlerimizi ileten Diana Burnwood’un Absolution’da (Maalesef artık Vivienne McKee seslendirmiyor), teşkilatın bilgilerini açığa çıkardığını ve teşkilat için çok değerli olan Victoria adlı bir kızı alıp ortadan kaybolduğunu öğreniyoruz. İlk görevimiz Diana’yı bulup öldürmek ve kızı geri getirmek. Daha ilk bölümden Diana’nın kaldığı villayı buluyoruz. Etrafta çok sayıda güvenlik görevlisi bulunuyor… Bu bölüm tutorial tadında olduğu için düşmanlarımızı öldürme ve saklanma tekniklerini kısaca bu bölümde öğreniyoruz.
Sonraki bölümde ise Çin Mahallesi’ndeyiz. Asıl Hitman burada başlıyor. Yapımın görsel yönetimi çok başarılı. Anlık kamera açıları, yeni bir mekana girerken biraz yüksekten aşağıya doğru inen kadraj, film tadında görseller sunuyor…
Çin Mahallesi çok kalabalık. Bir ekranda 100′den fazla kişi görebilirsiniz. Hiç şüphesiz bu, Hitman: Absolution için geliştirilen Glacier 2 oyun motorunun marifeti. Üstelik oyunun önerilen sistem gereksinimlerinde ekran kartı olarak 896 MB’lik GTX 260 bulunuyor. Dolayısıyla 1 GB’lık bir ekran kartıyla epey iyi sonuçlar almanız mümkün…
İçgüdü
Yapıma yeni eklenen bir özellik de CTRL tuşuna basılı tuttuğumuzda aktif olan İçgüdü. Çevrede görüş açınızda olmayan kişileri bile renkli tonlarda görmenize yarayan İçgüdü, ayrıca (zorluk seviyenize bağlı olarak) hedefinizdeki kişilerin hangi yoldan yürüyeceklerini de işaret ediyor. Örneğin peşinde olduğunuz bir gece kulübü sahibinin ne tarafa doğru gideceği, yerde beliren minik alevler (Aşağıdaki ekran görüntüsünde bir örneği mevcut) vasıtasıyla anlayabiliyorsunuz.
İçgüdü’nün bir diğer marifeti de, yakınından geçtiğiniz bir düşmanın sizi tanımaması için başınızı başka yöne çeviriyor olması. Bu sayede sizden şüphelenenler yüzünüzü göremiyor ve adeta paçayı kurtarıyorsunuz. Tabii İçgüdü sınırsız değil, kullanıldıkça azalıyor.
Bilgi Ekranları
Artık görev esnasında ekrana (zorluk derecenize bağlı olarak) bazı soru işaretleri geliyor. Bu anlarda CTRL tuşuna bastığınızda, içerisinde göreviniz esnasında kullanabileceğiniz bilgiler bulunan bir pencere açılıyor. Bir örneğini aşağıdaki resimde görebilirsiniz.
Mesela bir binaya girecek alternatif bir yol arıyorsunuz. Bilgi kutucuğu sessiz ve güvenli olduğu için kanalizasyonu işaret ediyor… Bu gibi Ajan 47′nin yardımlarına oyun esnasında ihtiyacınız olacak.
Öldürme Teknikleri
Yeni yapım yeni öldürme tekniklerini de beraberinde getirmiş. Çevredeki objeler artık direkt cinayet silahı. Bir şırıngayı, çekiçi ya da çakıyı gördüğünüzde kesinlikle yanınıza almalısınız. Uzak mesafeden düşmanınızın kafasına fırlatarak ani ve sessiz bir ölüm gerçekleştirebilirsiniz. Ayrıca bu tür objeleri, düşmanların dikkatini başka bir yere çekmek için de kullanabilirsiniz. Bunu yapmak için düşmanları yönlendirmek istediğiniz yere doğu objeyi fırlatmanız gerekiyor…
Artık kimliğiniz açığa çıktığında direkt silahlı çatışmaya girmek zorunda değilsiniz. Zira teslim olma seçeneğiniz de mevcut. Tabii bu yakalanmanız anlamına gelmiyor. Ajan 47 ellerini kaldırıyor ve onu yakalamak için yanına yaklaşan düşmanın 2 hamlede etkisiz hale getirip, silahını alıyor. Dolayısıyla biri tarafından fark edildiğinizde artık sorun çıkmasına gerek yok. Teslim olun ve onu etkisiz hale getirip yolunuza devam edin…
Görevler Tamamlandı da…
Yeni yapımda görev öncesi ekrana gelen tabloda, o görevi bitiren insanların ortalama puanları gözüküyor. Bu bilgi basitçe Türkiye (TR) Ortalaması ve Dünya Ortalaması şeklinde belirtilmiş. Genellikle Türkiye’nin dünya ortalamasından düşük olduğunu görmek üzücü olsa da, her iki ortalamanın da, oyundaki gizlilik ögelerini esas almadan oynayan insanlar tarafından ortaya çıktığını bölümleri bitirdiğinizde anlıyorsunuz. Zira ortalamalar öyle düşük ki, daha görevin başlarında o ortalamayı geçiyorsunuz. Tabii gizliliği ön plana koyarsanız.
Eğer bir görevde birçok farklı kıyafet giyerseniz “Bukalemun” adı verilen bonusu kazanıyorsunuz
Örneğin sessiz ve temiz bir ölüm için boğma teli gerekiyor. Silahlarını çıkarırsanız, işler karışacaktır ve bu da puanınızı düşürüyor. Diyelim ki susturucu kullandınız. Cesedi de yandaki konteynere attınız (ki bu da ekstra puan oluyor), bu sefer de yerdeki kana çare bulamayacaksınız. Diğer NPC’ler yerde kan olduğunu görüp alarma geçecektir. Böylelikle yine puanınız düşecektir. Bu yüzden bölümü bitirdiğinizde eğer “Hayalet” ya da “Uzman” gibi statüleri kazanmak istiyorsanız, silahlardan uzak durmalısınız.
Siz İşaretleyin, Ajan 47 Tetiği Çeksin
Yapımla beraber gelen yeni bir özellik de, İçgüdü’yü aktif edip, hedef belirleyerek tetiği Ajan 47′nin çekmesini sağlamak. Örnekle açıklamak gerekirse, bir siperin ardında olduğunuzu düşünün; siperin diğer tarafında da 3 düşmanınız olduğunu… İçgüdü’yü aktif edin ve “Q”ye basın. Artık zaman durdu ve hedef seçme vaktiniz geldi. Bu sırada İçgüdü’nüzün gitgide tükendiğini farkında olarak düşmanlarınızın ölümcül noktalarını işaretleyin ve tekrar “Q”ye basın. 3 el ateş sesi gelecek ve siperin diğer yanındaki düşmanlar yerde kanlar içinde yatıyor olacak…
Contracts da Nedir?
Oyunun açıldığı ilk ekranda, Absolution ve Contracts adlı iki seçenek olduğunu belirtmiştim. Contracts’da “Kontratlar”, yani oyundaki mekanlar kullanılarak hazırlanmış yapay bölümler. Bu görevlerde, senaryoyu oynarken geçtiğiniz mekanlarda, genellikle hiç dikkatinizi çekmemiş bir başka NPC’yi öldürmeniz isteniyor. Kendi kontratınızı da hazırlayabildiğiniz bu bölümde, internetten kullanıcıların hazırladığı bölümleri oynayabiliyorsunuz. Absolution’u bitirdikten sonra Contracts kısmı, oyunun ömrünü epey uzatacaktır.
Görsel açıdan dikkat çeken bir diğer husus da, oyunu sanki bir kamera görüntüsüyle oynuyormuşuz hissi. Çünkü ışık yansımaları ekrana vuruyor. Üstteki fotoğrafta örneğini göreceğiniz üzere, ışık, Ajan 47′nin yüzünün ötesine geçmiş. Bu görsel tarzın seçilmesinin en büyük nedeni, kullanıcıya sinema hissiyatı yaşatılmaya çalışılması. Özellikle ara videolarda bu hissiyat bir hayli artıyor. Ancak yapımın görsel kurgusunda ciddi sorunlar var. Bir benzerini Assassin’s Creed III’de gördüğüm gibi, Hitman: Absolution’da da videolardaki geçişler, birkaç adım öteden başlıyor. Yani bir kapıyı açıyorsunuz, o sırada ara video giriyor. Ara videoda, geçtiğimiz diğer odayı görmeden, bir yerden karşıya atladığımızı (atladığımız anı da görmeden!) görüyoruz. Kapı açılıyor, videoda Hitman havada! Bu ve benzeri birçok örnek ile karşılaşmak mümkün…
Son olarak görsel açıdan bir diğer güzellik de omuz kamerasında yaşanmış. Klasik omuz kamerasıyla oynanan yapımda, benzerlerinden farklı olarak, eğer mevcut omuzdayken yeterinde iyi bir açıda değilseniz, “V” tuşuna basarak kamerayı diğer omuza almanız mümkün.
Sesler
Sesler ve müzikler açısından ise ortalamanın üzerinde işitsel ögelerle rastlıyoruz. Ancak Jesper Kyd önderliğinde Budapeşte Senfoni Orkestrası seviyesinden çok uzakta! Bilindiği üzere serinin önceki yapımlarındaki müthiş müzikler, bu müthiş kadronundu. Ancak Absolution’da işler değişmiş ve müzikleri Thomas Bärtschi yapmış. Eskisiyle karşılaştırılamaz fakat yine de ortalamanın üzerinde…
Seslendirmeler ise son derece başarılı. Diana’nın seslendirilmesinin değişmesi hiç hoş olmamıştı. Eski sesi çok daha iyiydi. Ancak geri kalan seslendirmelerde bir problem yok. Efektlere baktığımızda, ses sitemiyle bile deneseniz, biraz zayıf olduklarını düşünüyorsunuz. Zira bir şeyler yıkılıyor, patlamalar oluyor vb… ancak duyduklarınız o kadar da gürültülü değil…
Sonuç
Serinin yeni oyunu 6 yıllık aranın ardından beklentileri çok da aşamadı. Özellikle bir hedefe ulaşmak için söylenen çok sayıda yolun aslında o kadar da çok sayıda olmadığını görmek üzücüydü; Dishonored’daki kadar seçenek ile karşılaşmıyoruz. Ayrıca bazı mantık hataları da gerçekçiliği biraz bulandırıyor. Örneğin binanın dış cephesine tırmanıyoruz, yanda azılı katiller var, gözlerini dört açmak zorundalar, dış cepheye koca adam tırmanıyor ama kimse görmüyor (Aynı sorun için Assassin’s Creed III’ün başlarındaki müzikal sahnesini hatırlayın). Örnekleri çoğaltmak mümkün…
5 farklı zorluk seviyesine sahip olan yapımda İçgüdü işleri biraz kolaylaştırıyor. En zora alırsanız ise hiçbir yardımınız olmuyor. İşte o zaman tam bir Hitman oluyorsunuz. Ancak kalabalık düşmanları hiçbir yardım olmadan geçmek çok zor olacağı için, öncelikle daha kolay seviyelerde bolca alıştırma yapın. Sonuç olarak Hitman: Absolution, tam bir Hitman oyunu. Görev tasarımları biraz farklı zira mekanlar çok büyük! Bu da işin keyfini artırıyor. Bu günlerde oyun dünyası 3 farklı suikastçıya ev sahipliği yapıyor. Dishonored’ın Corvo’su, Assassin’s Creed III’ün Connor’ı ve Hitman: Absolution’ın Ajan 47′si… Hitman hayranları yeni yapımı mutlaka denemeli. Zira sırf senaryosunun gideceği yön için bile oynanmaya değer. Ayrıca Ajan 47, benzerlerinden çok daha fazla gizlilik içerdiği için, diğerlerinden suikast tarzlarıyla ayrılıyor. Film tadında bir oyun, üstelik Türkçe alt yazılı! Tavsiye ederim…
